10 Ocak 2012 Salı

Mutlu Olmak Varken...

Geçen Pazartesi Leyla ile Mecnun'un 40. bölümünü izledim, bu yazıyı da yazmama sebep olduğundan en başından söyleyeyim nazarımda çok ayrı ve efsane bir bölümdür...

Bu dizi de zaten içimden geçenleri buluyorum, Mecnun'un İsmail abi'nin olaylara çocukça bakması gibi, içinde ki çocuk ruhla her daim bir olmaları etkiliyor beni. Bende az biraz böyleyim, olgunlaşmamış duygularım o kadar çok ki çoğunlukla bir çocuk gibi kanabiliyorum herşeye... Aslında bu dizide Aksakallı Dede'nin Mecnun'a bir öğüdü vardı tam olarak orası dokundu bana. "Kalbinin kapağını aç hava alsın, duyguların küflenmesin" diyordu. Düşününce bende Mecnun gibiydim aslında.



Lise'de bir kızın elini tuttuğumda çocuk gibi sevinmiştim, aynı kızdan ayrılınca bütün aşk üzerine olan duygularıma kalbimin içinde kilit vurduysam demek ben. Mecnun'un herkeste bir parça Leyla'yı araması gibi bende her gördüğüm kızda bir parça aradım O'nu. Belki fırsatlar teptim, verdiğim fırsatlarda ise heyecanımı yitirdim. İçimde o farklı hissetmemi sağlayacak O kıza duyduğum heyecanı geçtim O'na yaptıklarımın binde birini kimseye yapmadım. Ne kıskançlık, ne arayıp sorma, ne güzel sözcükler, ağzımdan bir tane seni seviyorum cümlesi ya çıktı ya çıkmadı bu sözcüğü O'na milyonlarca kez söylememe, alışık olmama rağmen. Yıllar böyle geçip gitti ya bir diziyle aydınladım resmen şu masal çiçeği, Sedef'in Mecnun'a, Mecnun'un Şirin'e yanık olması en sonunda bunu itiraf edip Leyla'yı kalbinin en güzel yerine koyup Şirin'e yer açması beni bitiren yerdi.

Bu diziyi izleyince aklıma geldi, dedim ya herkeste, herşeyde bir parça O'nu aradım diye unutmuşum artık aramayı da. Doğum gününü hatırladım önce aradan 1 ay geçmişti, ilk kez konuştuğumuz zamanlar filan hep takvimin koparılan yapraklarında kalmış, farketmeden unutmuşum. Belki de bütün sorun kendime bu gerçeği itiraf edememekmiş.


Şimdi bu yazıyı yazdığına göre aklına gelmiş diyenler vardır. Bu yazıyı aklıma geldiğinden değil başka birisi için yazıyorum. Belki bir anda oldu, belki sonuç hüsran olacak ama O'ndan sonra ilk kez birisiyle konuşurken, buluşurken heyecan duydum. Bu yazıyı yazdıran Leyla ile Mecnun kadar biraz da ona duyduğum heyecandır.

O'nu unutma meselesine gelince Mecnun'un Leyla'da yaptığı gibi bende O'nu kalbimin bir köşesine koydum. Nihayetinde iz bırakanlar unutulmaz.

Hiç yorum yok: