9 Mayıs 2011 Pazartesi

rocksever ile penguensever

evvel zaman içinde, kalbur saman içinde iki genç varmış. bunlar uzun süredir çok yakın arkadaşlarmış. tabi ilgi alanları farklıymış. biri sürekli penguen okur, onun tarzında espriler yapar, diğeri ise rock müzik dinlermiş. penguensever ve rocksever arkadaşlar birbirlerine de sevdirmişler bunları. rocksever tam bir penguen manyağı olmuş artık. penguensever de rocksever in sürekli gelip mp3 çalarının kulaklıklarını uzatarak şarkı dinletmelerine o kadar alışmışki, o da rock sevmeye, dinlemeye başlamış. üzüm üzüme baka baka kararır misali birbirleri gibi olmaya başlamış iki genç.

bu arada rocksever de inanılmaz derecede bass gitar merakı başlamış. rocksever araştırmış etmiş bi tane bass gitar almış. tüm hayatı bass gitar olmuş artık. dersteyken eve gidip bass çalmayı düşler olmuş.konu ne olursa olsun sürekli bass gitara gelmeye başlamış. rocksever in her 2 lafından biri bass gitar olmuş. bu çok hoşuna gidiyormuş rockseverin.. bass gitarla ilgili bi konu açıldığında penguensever ne kadar istese de konuya pek katılamıyormuş, çünkü bass çalmayı bilmiyormuş. rocksever bi gün demiş "sende gitar al, ben sana öğreteyim". penguensever çok sevinmiş bu işe, ve o da kafasına bir gitar almayı koymuş. uzun uzun araştırmış, hatta zaman zaman başka arkadaşlarından bass gitar alıp rocksever in yanına gidiyormuş. rocksever in ona gösterdiklerini hemen kapıyor, daha da geliştirmek için çaba sarfediyormuş.

derken para biriktirmeye başlamış penguensever. aklına koymuş, bir gitar alıcakmış artık. biriktirmiş biriktirmiş biriktirmiş.. neredeyse aklındaki tek şey bu olmuş artık, en yakın arkadaşıyla dahada yakın olmak için o kadar uğraşmışki, yavaş yavaş uzaklaştıklarını farkedememiş bile.. birazda borçlanarak bir gitar almış penguensever. hemde rockseverin bass gitarının aynısından.. uzun zamandır hayalini kurduğu şey gerçek olacak, en yakın arkadaşıyla daha çok ortak noktası olacakmış artık penguenseverin, hevesle eve gelmiş. ailesine göstermiş.. tam rocksevere söyliyecekken rockseverle araları açılmış penguenseverin. konunun ne olduğu hakkında çeşitli rivayetler var tabii, ama neyse ne.. velhasılı kelam esas olan; ona rock müziği sevdiren, bass gitarı öğretecek olan arkadaşı artık yanında yokmuş. bir amaç için gözünü o kadar karartmışki, en yakın arkadaşından olmuş. yedikleri içtikleri ayrı gitmeyen iki arkadaş, birbirlerinin yüzüne bile bakmıyormuş artık. odasının duvarına yaslı duran bass gitarla başbaşa kalmış penguensever. üzülmüş. amacına ulaşmış olmanın verdiği mutluluğu yaşayamamış. sakal tıraşı olayım derken kendi kolunu kesmiş penguensever. (oha örneğe gel) karşısında bass gitar, başı iki avcunun içinde kara kara düşünmeye başlamış..

ne var? her hikaye mutlu bitcek diye bi kural mı var? hatta her hikaye bitecek diye bi kural mı var? burda ara verdim ben, belkide burda bitirdim hikayeyi! paşa gönlüm bilir. sen mi bilceksin? teallaam ya.. yazının tamamı hayal ürünü değil tabi, evet tahmin edilebileceği gibi penguensever benim, ama şuan odada duvara yaslı olan bir bass gitar değil, D3000.


1 yorum:

küçükkene dedi ki...

evvel zaman içinde, kalbur saman içinde uykusuz daha çıkmamış demekki, bunuda öğrenmiş olduk.